24 Nisan 2012 Salı

Bir Alışverişkoliğin Dramı =D

Geçen hafta şöyle bir dolaşıp çıkayım dediğim Watsons'dan yine koca bir poşeti yüklenerek çıktım. :P Vallaha ihtiyaçtı aldıklarım yahuuu. Rimelim kurudu, duş jelim bitti, ıslak mendilim kalmadı, eh göz kapatıcısı da almayı istiyordum deyip bahaneleri sıralayayım :P Bu arada aldığım ürünlerin (en azından birkaçının) ayrıntılı incelemelerini de yazıcam. ;) Gelelim aldıklarıma:
1- Watsons Kataloğu ve çiçekler :P ( bööö değil tabii ambiyans açısından, her şey sanat için :P ) Pastel Ruj: Ayrıntılı yazısı yakında...

2- Pastel EX Press Volume + Length Maskara ve Göz Kalemi Hediyesi: Öyle çok sevindiğim ürünler oldu ki... Almayı çoook uzun bir zamandır istiyordum ve göz kaleminin de hediye olması katmerli bir sevinç yarattı bende. İlk sürdüğüm anda sadece "ohaaaaaaaaaaa" dedim. Neden mi? Ayrıntılı yazısı gelecek...... ;))))

3- Garnier Kafeinli Kapatıcı Roll-On: Denemek için çıldırdığımı daha öncede şurada bahsetmiştim. TIK TIK Denedim, bu ürün için de ayrıntılı bir post hazırlayacağım.

4- Bebak Acı Badem Sütü: Anneannemin de benim de vazgeçilmezim. Her ne kadar içerisinde metil paraben bulunsada... hangisinde yok ki? :(( yinede severek kullanıyoruz. Bir de bu acı badem sütünün kutu şeklinde olan kremi de var ki o da çok güzel bir ürün. Kışın bir kurtarıcı oluyor bence.

5- Watsons Cream Body Wash: Evet duş jelleri yenilendi! Daha önce bu ve şu yazımda :P TIK / TIK severek kullandığımdan bahsetmiştim. Ben şeftalili olanını tercih ettim. Misleeeeeer gibi şeftali kokuyor. Duşta öyle buram buram kokan duş kremi duştan sonra pek hissedilmiyor. Fakat zaten ne kadar uzun süre güzel kokması beklenebilir ki bir duş kreminden? En fazla keyifli bir duş yaşatabilir. Temizlemesi ve köpürmesi gayet kıvamında. Vazgeçilmez banyo ürünlerimden.

6- Watsons Islak Mendil: Okyanus kokulu olanını tercih ettim. Bayılıyorum(daha öncede bahsetmiştim burada TIK, her zaman da alırım, başka hiçbir ıslak mendili sevemiyorum. Elinizi sildikten sorna yapış yapış bir his bırakmıyor, alkolsüz ve kokuları muhteşem. Bir de sakuralı olanı var bakalım tek denemediğim o ve greyfurt kokulu olanı...

Yani şimdi Watsons'a gidip ojelerin çarşaf gibi boy boy serildiği raflardan oje almamak olur muydu? Olmazdı tabiii... :P Eee yaz kapıda, herkes cıvıl cıvıl, renkler kıpır kıpır. Deri atıyoruz yılanlar gibi mevsim değişikliğinde :PPP ve dolayısıyla da renk seçimleri de değişiyor. Kışın mat ve koyu renkleri tercih ediyoruz, yazın daha bir rengarenk olmayı seviyoruz. :))

Resmen gelde beni sür demiyor mu bu ojeler? Fotonun üstüne numaraları yazdım ve bu güzelim ojelerle swatchlarda yapacağım bol bol. 188. numara benim favorim, bayıldım bayıldım bayıldım! 159. numara çok tatlı bir şeker pembesi içerisinde güneşte ve ışıkta parlayan minik minik simler var ama abartılı boyutta değiller 188 gibi, 110'un vurulduğum taraflarından biri içerisinde büyük sim parçaları olması... Ojenin üstüne muhteşem duruyor bence. Pastelin ojesi ise en sevdiğim yeşillerden... Çok severek aldım hepsini. Yakında swatchlar da yapacağım.

Benden şimdilik bu kadar. Umarım okurken eğlenmişsinizdir. :) Hepinize kucak dolusu SEVGİLER...

17 Nisan 2012 Salı

Biten Ürünler #3

Bir süredir bitirdiğim ürünleri poşetlerde biriktiriyordum zaman olmadığı için de biraz ihmal ettim bu bölümü. Malumunuz depresyonda olduğumu söylemiştim, ben de kendimi ha bire de bire alışverişe vurdum. Eve gelip aldıklarıma bakınca "yuh be arkadaş, kozmetik kıtlığına mı girdin?" demeden geçemiyordum kendime. Bitirdiğim ürünlerle aldıklarım kesinlikle doğru orantıda değiller, buna kesin bir kanaat getirmiş oldum.=D Acilen Project Pan'a başlamam ve kozmetik orucuna girmem gerekiyor...(Nasıl dayanacaksam artık? Wtf?! :P) Şaka bir yana gerçekten yakında Project Pan'a başlayacağım, yoksa zor bitiririm bir sürü kenarda köşede kalmış ürünü. Neyse gelelim son bitirdiğim ürünlere:


1- Maybelline Dream Mat Powder: Favorim, vazgeçilmez pudram. Onu aldatıp sırf değişiklik olsun diye Rimmel'in Stay Matte pudrasını aldığım için hala affedemiyorum kendimi... =D Pudracığımdan özür diliyorum. :D Bir daha seni terketmem diyip, koşup bir tane daha almaya gidiyorum en kısa zamanda.

2- Yves Rocher Peeling: Bayılıyorum. Hatta dibinde bırakmamak için gördüğünüz gibi ucundan kestim. Daha önceki bir yazımda da bu üründen bahsetmiştim. Okumak için: Bir TIK yeter. ;)

3- Avon Göz Altı Kapatıcısı: Bir dönem liseye giderken aldığım 2 tüp bitirip severek kullandığım bir kapatıcıydı. Bunun anısına ona burada yer vermek istedim. =D Avon artık çıkarmıyor bu üründen. Ben bitiremeden bayatladı kendisi...

4- Max Factor Kapatıcı: Gerçekten güzel kapatıcılığı, severekte kullandım ama çabuk bitiyor bu tip kapatıcılar. Bu yüzden stick yani ruj şeklinde olanlar daha uzun süre dayandığı için o tip kapatıcı ürünleri kullanmayı daha çok tercih ediyorum. Daha önce şu yazımda da bahsetmiştim. TIK TIK.

5- Maybelline Define A Lash Maskara: Sevmedim... Neden mi? Tamamen fırçasından dolayı. Uzunluk tamam ama dolgunluk vermedi kirpiklerime, bir daha almam büyük olasılıkla.

6- Maybelline Volume Express Turbo Boost: Off işte bu süper bir maskara. Hem dolgunluk hem de uzunluk vermesi açısından çok beğendim. Fakat benim için en büyük ve tek kusuru maskaranın çoook çabuk kuruması oldu. Sırf bu yüzden performansını ne kadar beğensem de bir daha almak istemiyorum. Kısa sürede kurumasına sinir oldum. Tadını çıkaramadım gül gibi maskaranın...

7- The Body Shop Tea Tree Oil: Yeniden almayı düşünüyorum. Burada da bahsetmiştim. TIK TIK.

8- The Body Shop Kapatıcı: Kesinnnnnlikleeee yeniden alınacak, bayılıyorum. Daha önce kullandığım çoğu kapatıcı göz altlarımda minik minik yaz bezelerinin çıkmasına yol açarken bu kapatıcı göz altlarıma hiçbir zarar vermedi. İçeriğinde marula yağı var. Yalnız kuru bir yapıya sahip. Kapatıcıyı uygulamadan önce göz altı kremi sürülmesini öneririm... ;))


9- Dove Nem Koruyucu Vücut Sütü: Mis gibi kokuyor ve cildi yumuşacık yapıyor. İçeriğinde kayısı çekirdeği yağı ve E vitamini var. Çok seviyorum zaten kutu kutu Dove aldım yenisini de kullanmaya başladım. ;))

10- Bepanthol Vücut Losyonu: Nem deposu resmen. Cildi çok kuru olanların imdadına yetişecek bir losyon. Ayrıca güneş yanıklarını tedavi etmekte çok etkili... Denenmiştir. =D

11- Bepanthen Krem: Vazgeçmem, çok seviyorum. :)) Günlük yüz nemlendiricim. Makyajın altına uyguluyorum. Yine alırım, hep alırım. Evden eksik edilmez...

12- Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi: İyi bir göz makyajı temizleyicisi arıyorsanız, Neutrogena'ya mutlaka bir şans verin dedim. Çünkü bu ürün hayatımda kullandığım en başarılı ve en güzel göz makyajı temizleyicisi. Hele bunun bir de pompalı olan makyaj temizleyicisi var ki... İkisine de bayılıyorum. Kadınlar gününde kenara 4 tane yedeklemiştim. O derece seviyorum ve öneriyorum yani. :)) Bakalım bir TIKlayın ne demişim bu ürün hakkında daha önce.

13- Neutrogena El ve Tırnak Kremi: Çantamdan ayırmadığım en sevdiğim el kremlerinden. Bir de güzel koksa. Kokusunu bir türlü sevemedim fakat performans açısından gayet iyi.

Benden şimdilik bu kadar. Tekrardan görüşmek üzere. =)) Sağlıklı ve mutlu kalın. SEVGİLERİMLE...

14 Nisan 2012 Cumartesi

Garnier BB Krem

Garnier BB krem sonunda Türkiye'de de çıktı ve bu habere çok sevinen ben, bloglarda ve mağazalarda görmemin etkisiyle, gaza geldim hemen akabininde Rossmann mağazalarından bir tane alıverdim. =)) İlk BB krem deneyimim Garnier ile oldu. Bu ürün hakkında olumlu olduğu kadar olumsuz da birçok yorum okudum. Şu anda seveni de var sevmeyeni de... Tüm olumlu ya da olumsuz görüşleri bir kenara bırakıp kendim deneyip sonucu görmek istedim. Garnier ürünlerini severek kullanan biri olarak denemekten bir zarar gelmez diye düşündüm. Sadece 4 defa kullandım. Aslında uzun süre kullanıp yorum yapmak istiyordum fakat ürün bu kadar revaçtayken dayanamadım. PS: ((Belirtmeden geçmek istemiyorum önümüzdeki günlerde herhangi beklenmeyen bir durum ortaya çıktığında, ki inşallah herhangi bir olumsuzluk yaşamam, sizleri de bilgilendirmeye çalışacağım. ))

Gelelim ürün hakkındaki yorum ve görüşlerime:


*Kremin yapısı yağlı ve sürüldüğünde cilde parlak bir görünüm veriyor, transparan ya da normal bir pudrayla cildin parlaması önlenebilir fakat yağlı cilde sahip olanlarda sivilce oluşumunu tetikleyebilir diye düşünüyorum. Benim cildim karma ve şimdilik(4 kullanımda) bir sorun yaşamadım, umarım yaşamamda...
*Açık ve koyu olmak üzere şu anda 2 tonu mevcut. Ürün 50 ml. Aşağıdaki fotolarda elimin üzerinde Garnier BB Krem uygulanmamış ve uygulanmış hallerini göstermeye çalıştım:

BB Krem Uygulanmamış Hali:



BB Krem Uygulanmış Hali:

 *Kapatıcılık olarak fondoten kadar etkin derecede bir kapatıcılık beklemek pekte doğru değil bence... Cildi sorunlu olmayan biri için kapatıcılığı yeterli sayılır derecede, ama cildinizde sivilce, iz vs... gibi sorunlar yoğun bir şekilde varsa pekte yeterli olabileceğini sanmıyorum. Ürünün kokusunu yoğun bulanlar ve beğenmeyenler var. Fakat ben güzel kokuların cazibesine dayanamayan biri olarak ürünün kokusunu çok sevdim, beni rahatsız etmedi. Bu durum bünyeden bünyeye değişiyor tabi. Koku konusunda daha hassas olanlar beğenmeyebiliyor, fakat bence öyle aman aman yoğun bir kokusu yok. Almadan önce yinede denemenizi öneririm, ne olur ne olmaz...

Garnier BB Kremin Üzerinde Yazanlar ve İçeriğinde Bulunanlar:




 İçerik Listesi:

Sonuç Olarak: Mucizevi değil ama ben bu ürünü sevdim ve beğendim. Neden mi?

*Cildime tam istediğim gibi sağlıklı bir ışıltı katıyor.
*Cildime doğal bir renk verip vadettiği gibi cildimi pürüzsüzleştiriyor.
*Cildimi fondoten gibi yoğun bir şekilde kaplamıyor(cildin nefes almasını sağlıyor), yapay bir görünüm vermiyor. 
*Kokusunu ve nemlendirmesini beğendim.
*Günlük kullanım için oldukça uygun.

Baştada söylediğim gibi yağlı ciltler için pek uygun olmayabilir.(Sivilce oluşumunu tetikleyebilir.) GKF 15 yerine daha yüksek bir güneş koruma faktörü içerebilirdi. Benim söyleyebileceklerim bunlar. Deneyip denememek size kalmış. Şu aralar Watsons'da, Rossmann'da, Gratis'de BB Kremde indirim yapmış durumda ben 16.95'e aldım. Belki ilerleyen günler de fiyatı daha da düşebilir... (Ps: Garnier'in kafeinli roll-on göz altı kapatıcısını da denemek için çıldırıyorum, eğer deneyeniniz varsa görüşlerini yazabilir mi?)

Şimdilik görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın, kucak dolusu SEVGİLER...

8 Nisan 2012 Pazar

Blogcuğuma Dönüş :)))


Aslında tam bir dönüş sayılmaz şimdilik ama yinede öyle dileyelim =))) Ah dostlar vay benim halime... Son 2 aydır birrrr sürü şey yaşadım. CANIM SEVGİLİM'İN doğup, büyüdüğü memleketine gittim ve ailesinle tanıştım. (Kendisi Mardin'lidir.) 1 haftada ufak bir Mardin turu yaptım, lafın arasına sokuşturup şunu söyleyeyim; Ülkemizin her köşesi bir cennet, cehennem haline getirmeye çalışanlar ise bu ülkenin birlik ve beraberliğini istemeyenlerdir. Ben gerçekten kültürünü çok beğendim Mardin'in. Zaten daha sonra Mardin'le ilgili güzel bir gezi yazısı hazırlamayı, bir haftaya sığdırabildiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum...

Gönül isterdi ki uzun bir süre ara vermeyeyim ama şartlar bazen zorluyor insanı buna. Yakında yaptığım alışverişleri, denediğim ürünlerle ilgili bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Önümüzde dolu dolu 2 vize haftası var. Bir an evvel hayırlısıyla geçmesini diliyorum. Bu arada bölümümden dolayı çok mutsuzum. Şu an 2. sınıfa gidiyorum ve bölümüm Almanca ile ilgili. Senelerdir (en az bir 10 sene var) İngilizce eğitimi aldım, zaten yabancı dil mezunuyum. Fakat biraz açıkta kalma korkusu biraz da araştırma yapmadan seçtiğim bir bölüm oldu bu. Ciddi anlamda bir açmaza sürükledi beni bu aralar. Derslerin ağırlaşması ve ilk dönemden alttan bıraktığım derslerin İzmir'den İstanbul'a kadar uzanabilme kapasitesi de bunda etkin sanırsam. Bu sene ciddi ciddi tekrardan sınava girmeyi düşünüyorum. Bir yandan da başladığım bir şeyi yarım bırakmakta istemiyorum. Böyle bir çelişki işte...

Ayrıca Sevgilim'i askere yolladım. Bu geçici ayrılığın da üzüntüsü büyük bende. Ayrılık kısa süreliğine de olsa gerçekten acı verici. ALLAH en acı ayrılıktan korusun ve herkese hayırlı ömürler versin diyorum... Yine de kendimi teselli etmeye çalışıyorum bir şekilde. Ailemle ilgileniyorum, kitap okuyorum, alışveriş yapıyorum, ev-okul-arkadaşlar üçlemesi vs... şeklinde. ^_^ Şükretmeye çalışıyorum her şeye rağmen... Hmmm bir de bu aralar fazlasıyla alınganım... Olmadık yerde bir olumsuzluğu üstüme çekmeyi başarabiliyorum. =))) İnsanların gerçek yüzlerini de bol bol görüyorum bu aralar. Bu son yaşadığım şeylerden şunu anladım ki; bir insan ne kadar olumsuz düşünürse o kadar negatif ve olumsuz şey başına geliyor. Olumlu düşünmek ve insanları olduğu gibi kabul etmek lazım sanırım. =)

Gelelim alışverişlere, son 2 ayda Rossmann'a dadanmış durumdayım. Geçen haftalarda 1 haftada 4 kere Rossmann'a gittim. Nasıl başardığımı sormayın, oldu işte. =D Gelip gidip oradan bir şeyler aldım. Hatta öyle abarttım ki sırf iş olsun diye gidip diş fırçası kutusu bile aldım, çok ihtiyacım olmadığı halde. Kendime gereksiz şeyler alma dalında madalya takıcam bu gidişle... ^___________^ Bunun adına depresyon diyorlar sanırım. =DDDD Neyse sevgili izleyicilerim bunlarda geçecek ve her şey güzel olacak diye teselli ediyorum kendimi. Napalım hayatta bazen her şey istediğimiz gibi gitmiyor ya da olmuyor değil mi? ;)

Şimdilik vizelerden sonra yeni alışverim ve ürün deneyimlerimde görüşmek üzere diyorum... Sağlıklı, mutlu, umutlu ve huzurlu kalın SEVGİLERİMLE... =)